Amerika’da Kolombiya’nın güney kesiminde Şilideriz Mavle’ye kadar, doğuya doğru ise Amazon ormanına kadar uzanan ve doruk noktasına XV. yy’da ulaşan Kolomb öncesi imparatorluk. Cusca-Kutsal İnka Vadisi 3310m yükseklikte And Dağları arasında yer alan İnka İmparatorluğunun başkenti Cusca’nın M.Ö. 1100 senesinde kurulduğu söylenmektedir. Ovcehva dilinde Cusca göbek bağı anlamına gelmektedir. Çünkü İnkaların yaptıkları her yol Cusca’ya çıkmaktadır. Geneşinoğlu altın saçlı Manco Copac’ın günün birinde okyanusların ötesinden çıkıp geleceğine inanan İnkalar, tanrı sandıkları İspanyollara her şeylerinihiçbir mücadele göstermeden vermişlerdir. (1532) Tarih: İspanyol kronik yazılarına göre kavimler kudretli Tahvantinsuyu İmparatorluğu’na bağlı olduklarını söylüyorlardı. Efsaneye göre bu imparatorluk dört kardeşin karılarıyla birlikte Pacari-Tampu’daki dört mağarayı terk etmelerinden sonra kuruldu. Bunlardan biri, Ayar Manco, karısı Mama Ocllo’yla Cuzco vadisine geldi ve buraya yerleşerek kendi uygarlığını kurmaya girişti. İnkalara göre Ayar Manco ya da Manco Capac inka hanedanının on iki ya da on üç hükümdarının ilkiydi. Ayar Manco’nun XII. Yy’a doğru hüküm sürdüğü sanılır. Bu efsanede İnkalar’ın vadide yaşayan kavimler arasında giriştiği uygarlık kurma çalışmaları yüceltilir. Bununla birlikte, arkeolojik kazılar, And dağlarındaki mağaralarda İ.Ö. 1000’e doğru avcı toplayıcılarının yaşadığı ve tarımın ilk izlerinin İ.Ö. 4000 yılında görüldüğünü (Oysa mısır üretimi İ.Ö. 1800’e doğru başlamıştır.) ortaya koydu. i.Ö. 1500’e doğru Chavin gibi ileri uygarlıklar Kuzey Andlar’da varlığını sürdürüyordu; daha sonraları İsa’dan birkaç yüzyıl önce kıyı bölgelerinde bir çok savaşçı devlet gelişti. (Paracas, Nazca, Vicus, Moşikalar vb.) Huari egemenliğinden sonra, birkaç kavim arasından sıyrılan İnka kavmi, yavaş yavaş egemenliğini genişletti ve yedinci hükümdarları Yahuar Huacac zamanında, tüm vadiyi denetim altına aldı. Sekizinci hükümdar Viracocha döneminde, Chancalar krallığı tehdit ettilerse de, Viracocha’nın oğlı İnka Yupangui’ye yenildiler; bunun üzerine Yupangui, Pachaqcutec (“dünyanın iyileştiricisi”) devlet yönetimini ele geçirdi. İmparatorluğun böylece başlayan yayılması 1471’den sonra Yupangui’nin oğlu Tupac Yupangui tarafından sürdürüldü. Tupac’ın orduları kuzeyde Quiyo’ya dek ilerledi, güneyde bugünkü kuzey-batı Arjantin ve Kuzey Şili toprakları ile Bolivya’nın büyük bir bölümünü ele geçirdi. Huayna Vapac topraklar fethetti; ancak, ölümünden sonra 1527’ye doğru oğulları Atahualpa ve Huascar arasında patlak veren iç savaş, İspanyol Conguistador Pizarro’nun zaferini kolaylaştırdı. İspanyollara esir düşen Atahualpa 1533’te öldürüldü. Yerine geçen kukla hükümdar Manco İnka’da 1537’de öldü. Gerilla hareketi, kral temsilcisi Francisco de Tolede zamanında (1569 – 1581) bastırıldı. Din: İnkalar, güneşe taparlardı. Bütün imparatorlar, güneş tanrısı İnti’nin çocuklarıydı ve bu yüzden imparatorların bu soydan geldiğine inanılırdı. Güneş tanrısı İnti’nin kültürünü tüm imparatorluğa kabul ettirmiş olmalarına karşın İnkalar, ele geçirdikleri kavimlerin inançlarına karşı hoşgörülü davranırlardı. Bir çok tapınak ve dağların zirvelerine manastırlar inşa etmişler ve taş işlemeciliğinde ileri bir düzeye gelmişlerdir. Güneş dışında Ay’a (Killa), Şimşek’e (İllapa) vb. taparlardı. Yaşam: İnkalar mimari şehircilik ve tarım alanlarında çok ilerlemişlerdir. Dağların eteklerinde teraslama yönetimiyle tarım yapmışlardır ve halen bu yerler de patates, mısır, buğday ve fasulye üretiminde aynı sistem uygulanmaktadır. Bilimler: Yazı olmadığından, İnkalar’ın bilimsel bilgi düzeyini kestirmek zordur. Bir inka takvimi vardı, buna karşılık kronik yazarları İnkaların astronomide ulaştıkları düzey üzerine çelişkili bilgiler verirler. Mimarlık ve Şehircilik: Dağınık bölgelerde kalan görkemli ve yalın taş yapılar ya kabaca yontulmuş taş bloklarıyla ya da dış yüzleri hafifçe taşkın dikdörtgen bloklara çok düzgün (devamı yok)